Kamu kurumlarında ehliyet ve liyakat yönünden sorunlar olduğu bilinen bir gerçektir. Türkiye’nin bu sorundan çektikleri de ortadadır.
Fakat bu soruna dikkat çekmek varken kamu kurumlarını tümden töhmet altında bırakıp, tüm kurum çalışanlarını itham etmek yanlıştır. Devlet kurumları ve çalışanları meydanlarda böyle bir dille yıpratılmamalıdır.
Örneğin AFAD gibi Türkiye için oldukça stratejik bir öneme sahip, felaketlerde gözlerimizin aradığı bir kurumun ve çalışanlarının cumhurbaşkanlığı gibi devleti yönetmeye sahip bir makama talip olan bir kişi tarafından “AFAD diye bir kurum var. Arpalık, çiftlik. Yandaşların, yandaş çocukların, sizin çocuklarınız işsizken ballı maaşlarla, sadece bankamatik kartı ile maaş alıp cep doldurdukları bir yer AFAD. Haram zıkkım olsun. Bu haram lokmaları kusturacağım inşallah" şeklindeki kabul edilemez ifadelerle karalanması yanlıştır.
AFAD çalışanları gecelerini gündüzlerine katıp hayatlarını da riske atarak devletinin verdiği görevle milletimize hizmet eden cefakar kamu çalışanlarıdır. Çiftlik veya arpalıkta değil, felaketlerin, afetlerin ortasında zaman kavramı olmadan görev yapmaktadırlar.
Boğazlarından alın terleri olan ve analarının ak sütü gibi helal lokma geçmektedir. Çalışmadan maaş alan bir kişi varsa ve bu kimse açıkça ilan edilmelidir. Binlerce AFAD çalışanı töhmet altında bırakılmamalıdır. AFAD çalışanlarından özür dilenmelidir.
Seçimler gelir ve geçer ama söylenenler unutulmaz, bu ithamlar kimsenin aklından çıkmaz. Meydanların sert diline kamu kurumları ve çalışanları alet edilmemelidir.
Salih DEMİR
Genel Başkan
Genel Başkan